Dijital dünyada reklamcılık, veri gizliliği ve çocukların korunması konuları giderek daha fazla önem kazanıyor. Büyük video platformlarından biri olan YouTube, bu konuda dikkat çeken bir konumda. YouTube, çocuklar için yapılan içeriklere yönelik reklamcılığın sınırlarını belirlerken, gizlilik politikalarını ve veri toplama süreçlerini gözden geçirmesi gereken bir platform olarak karşımıza çıkıyor.
2019 yılında YouTube’un CEO’su, çocuklara yönelik içeriklerde veri toplama süreçlerinin sınırlandırılacağını ve kişiselleştirilmiş reklam sunumunun sonlandırılacağını açıklamıştı. Ancak 2023 yılı Temmuz ayına geldiğimizde, bu taahhütlerin yerine getirilmediği gözleniyor. [Kaynak: Adalytics Raporu, 2023]
Youtube CEO Açıklamaları ve Gerçekler Arasındaki Fark
YouTube CEO’su, çocuklar için yapılan içeriklerde kişiselleştirilmiş reklam sunumunu sonlandıracaklarını açıklamıştı. Ancak Temmuz 2023 itibariyle, demografik ve davranışsal olarak kişiselleştirilmiş reklam kampanyalarının hala çocuklar için yapılan YouTube kanallarında görüldüğü bildiriliyor.
Büyük Markalar ve Veri Toplama
Çocuklar için yapılan YouTube kanallarında reklam sunumu, büyük markaların dikkatini çekiyor. Mars, Procter & Gamble, Ford, Colgate-Palmolive, Samsung gibi Fortune 500 şirketleri, çocuklar için yapılan içeriklere reklam veriyor. Bazı büyük markaların kişiselleştirilmiş reklam kampanyalarının başarı gösterdiği çocuk kanalları, “ChuChu TV Nursery Rhymes & Kids Songs”, “CoComelon Nursery Rhymes & Kids Songs”, “Kids Diana Show” gibi popüler kanallar olarak öne çıkıyor.
Veri Toplama ve Paylaşımı: Çocuk Videoları ve Meta Veriler
Çocuklar için hazırlanan videoların izleyicileri, reklamlara ve markaların web sitelerine tıklamak suretiyle etkileşimde bulunuyorlar. Ancak, bu etkileşimler sonrası ortaya çıkan veri akışı, dikkat çeken bir sorunun parçası haline gelmiştir. İzleyicilerin tıklamaları sonucu meta verileri toplanmakta ve bu veriler, onlarca veri brokeriyle paylaşılmaktadır.
Bu durum, iki temel sorunu gündeme getiriyor. İlk olarak, markaların kendi veri setleri, çocuk videolarını izleyen binlerce kişinin verileriyle “bozulma” riski taşımaktadır. Bu, markaların mevcut verilerinin, çocukların davranışlarına dair yanıltıcı bilgilerle karışmasına ve veri setlerinin güvenilirliğini kaybetmesine yol açabilir. Bu, reklam hedeflemesi ve stratejileri için büyük bir sorun olabilir.
İkincisi, bu veri paylaşımı etik ve yasal sorunlar doğurur. Çocukların verilerinin, genellikle özel koruma gerektiren bir kategoriye düşmesi nedeniyle, bu tür verilerin toplanması ve paylaşılması sıkı düzenlemelere tabidir. Veri brokerleri aracılığıyla bu verilerin geniş çapta dağıtılması, çocukların gizliliğini tehlikeye atabilir ve yasal sorumlulukları gündeme getirebilir.
Sonuç olarak, çocuklar için yapılan videoların izlenmesiyle ilgili bu veri toplama ve paylaşımı sorunu, reklamcılar, platformlar ve veri brokerleri için önemli bir meseledir. Çocukların gizliliği ve veri güvenliği konuları titizlikle ele alınmalı ve daha sıkı düzenlemelerle çözülmelidir.
Reklam Teknolojisi ve Veri Brokerleri
Birçok büyük reklam teknolojisi ve veri brokeri şirketi, çocuklar için yapılan YouTube videolarını izleyen izleyicilerden veri alıyor. Amazon, Facebook, Microsoft ve OpenX gibi COPPA ile ilgili yaptırım ödeyen şirketler de bu konuda yer alıyor. Ayrıca, TikTok gibi yabancı şirketler de reklamverenlerin web sitelerinden “çocuklar için yapılan” içerik izleyicilerinin meta verilerini alıyor gibi görünüyor. Bazı şirketlerin, tıklama sonrası “çocuklar için yapılan” videoları izleyenlerin Google tarafından üretilen kullanıcı tanımlayıcılarını çıkardığı veya dışarı aktardığı bildiriliyor. Bu, Google’ın GDPR veya CCPA gibi gizlilik yasaları kapsamındaki “bilme hakkı” veya “silme hakkı” taleplerine tam olarak yanıt vermesini engelleyebilir.
Reklamcılar ve Zorluklar: Çocuk İçeriklerinde Reklam Yönetimi
Çocuklar için yapılan içeriklerde reklam sunumu, reklamverenler için karmaşık ve hassas bir konu haline gelmiştir. Birçok reklamveren, çocuklar için yapılan içeriklerde reklamlarının görünmesini istemediğini açıkça belirtmiştir. Ancak, YouTube’un yazılım kontrolleri ve algoritmaları, bu isteği karşılamayı oldukça zorlaştırıyor. Anahtar kelime dışlama listeleri kullanılsa bile, “çocuk” veya “çocuklar” gibi terimler içeren videoların hemen yanı başında reklamların görünmesini engellemek her zaman etkili olmamaktadır.
Çözüm Önerileri:
- Daha Hassas İçerik Kategorileri Oluşturun: YouTube, reklamverenlere daha hassas içerik kategorileri oluşturma ve tercih etme seçeneği sunabilir. Bu sayede reklamverenler, reklamlarının sadece belirli türdeki çocuk içeriklerinde görünmesini sağlayabilirler.
- Reklam Onayı Süreçlerini Güçlendirin: YouTube, çocuk içerikleri için reklam onayı süreçlerini daha titiz hale getirebilir. Reklamverenler, çocuk içeriklerine yönelik reklam vermeden önce daha fazla denetimden geçirilmelidir.
- Reklamveren Eğitimi: YouTube, reklamverenlere çocuk içeriklerinde nasıl daha iyi yönetim yapabilecekleri konusunda eğitim sunabilir. Bu eğitim, reklamverenlerin daha iyi anlamalarına ve uygun önlemler almalarına yardımcı olabilir.
- Daha İyi Anahtar Kelime Filtreleri: YouTube, anahtar kelime dışlama listeleri için daha gelişmiş filtreleme seçenekleri sunabilir. Bu, reklamverenlere istedikleri terimleri daha etkili bir şekilde engelleyebilme olanağı sağlar.
- Daha Fazla Şeffaflık: YouTube, reklamverenlere içeriklerin neden ve nasıl hedeflendiği konusunda daha fazla şeffaflık sağlayabilir. Bu, reklamverenlerin daha iyi kararlar almalarına yardımcı olabilir.
Çocuk içeriklerinde reklam yönetimi, hem reklamverenler hem de çocukların güvende olmasını sağlama açısından kritik bir konudur. YouTube ve reklamverenler arasında daha etkili işbirliği ve çözüm odaklı yaklaşımlar, bu zorluğun üstesinden gelmede yardımcı olabilir.
Şeffaflık ve Kontrol
YouTube’un içerik sınıflandırma sistemine rağmen, reklamverenlere, YouTube’un “çocuklar için yapılan” olarak etiketlediği tüm medyayı reklam kampanyalarından hızla dışlamalarına izin verecek kolay bir arayüz sunmadığı bildiriliyor. Bu, reklamverenlerin istemeden bu tür içeriklere reklam vermesine yol açabilir.
Veri Toplama ve Gizlilik Sorunları
YouTube, “çocuklar için yapılan” videoları izleyen izleyicilerden bilinmeyen bir kimlik olan “X-Goog-Visitor-ID” adlı kalıcı ve değiştirilemez bir tanımlayıcı oluşturuyor gibi görünüyor. Google’ın bu veriyi ne amaçla topladığı belirsiz.
Mobil Uygulama ve Kimlik Sorunları
YouTube’un iPhone iOS uygulaması, “wbraid” adlı benzersiz tıklama kimlikleri oluşturuyor ve bu kimliklerin, “çocuklar için yapılan” videoları izleyenlerin reklamveren web siteleriyle paylaşıldığı görülüyor. Google, bu “wbraid” kimliğinin Apple’ın App Tracking Transparency (ATT) çerçevesi ile uyumlu olduğunu iddia ediyor, ancak bu kimliğin TikTok, Facebook, Trade Desk ve Microsoft gibi üçüncü taraf veri brokerleri tarafından toplandığı gözlemlenmiştir. Bu, teorik olarak veri eşleştirme veya veri eşleştirme işlemleri için kullanılabilir.
Bu gelişmeler, çocukların çevrimiçi platformlarda gizliliklerinin ve güvenliklerinin daha fazla korunmasına ihtiyaç olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. YouTube ve diğer benzer platformların, çocuklar için yapılan içeriklere reklam sunumu ve veri toplama süreçlerini daha sıkı bir şekilde denetlemeleri gerekebilir. Ayrıca, reklamverenlerin, reklamlarının çocuklara yönelik içeriklerde yayınlanmasını önlemek için daha fazla kontrol sağlamaları ve gizlilik düzenlemelerine uymaları önemlidir.
Raporu PDF olarak indirmek için tıklayın